Tümserebral kavernöz malformasyonların (CCM/SKM) genel prevalansının 1/200 ila 1/1.000 olduğu tahmin edilmektedir. Ailesel serebral kavernöz malformasyon (FCCM/ASKM), tahmin edilen /10.000 prevalansı olan tüm SKM vakalarının yaklaşık %20'sini temsil eder ve bu nedenle sporadik SKM'lerin aksine nadir görülür.
MR raporlarında karşılaştığımız, iskemik gliotik odak, muhtemel bir iskemik atak geçirmiş olduğunuzu göstermektedir. İskemik gliotik odak lar denilen bulgular aslında çok çok küçük çaplı damarların çeşitli nedenlerden dolayı oluşmuş olabilir. Örneğin anne karnındaki bir enfeksiyon vb bir olaydan romatizmal herhangi
Serebralhemisfer, beyin hemisferi veya beyin yarımküresi omurgalılarda beynin medyan düzlemi (medial longitudinal fissür) tarafından iki parçaya ayrılan her iki bölgesine verilen isimdir. Beyin böylece sol ve sağ serebral hemisferler olarak ikiye bölünmüş olarak tarif edilebilir. Bu hemisferler serebral korteksi oluşturan gri
Etiyoloji•Olası etken –Mevsim, coğrafik konum, kene/sivrisinek teması, yaş, immun durum, klinik bulgular •1/3- 2/3 olguda etken belirsiz
5. Atonicheski-astatic formu: Serebellar lezyonu. Ne zaman bu motor koordinasyon acı çekiyor, denge duygusu, kas atonia oluşur. SEREBRAL PALSİ-eylemler hastanın. Sürekli izlenmesi gerekli ve profesyonel tüm öneriler uygulamasıdır. BEYİN FELCİ tedavi. BEYİN FELCİ tedavi altta yatan hastalığın erken dönemlerinde, Bu hastalık
1cfAAL. Spontan dolaşımın başarılı bir şekilde geri dönmesi, kardiyak arrestten tam olarak derlenmenin sadece ilk adımıdır. Kardiyak arrest sonrası beyin hasarı oluşması, miyokard disfonksiyonu, sistemik iskemi / reperfüzyon yanıtı ve kalıcı patolojiyi içeren post-kardiyak arrest sendromu sıklıkla resüsitasyondan sonraki dönemi karmaşık hale Post-kardiyak arrest sendromunun şiddeti ve arrestin nedenine bağlı olarak pek çok hastada resüsitasyon sonrası bakım dönemi boyunca çoklu organ desteği ve tedavisi gerekebilir. Bu durum özellikle nörolojik iyileşmenin kalitesini ve sağkalım sonuçlarını Resüsitasyon sonrası bakım algoritması Şekil bu hastalarda sağkalımın optimize edilmesi için gerekli bazı anahtar girişimleri göstermektedir. Post-kardiyak arrest sendromu Post-kardiyak arrest sendromu; kardiyak arrest sonrası beyin hasarı, myokard disfonksiyonu, sistemik iskemi/reperfüzyon yanıtı ve tetikleyen ısrarcı patolojiden meydana Bu sendromun ciddiyeti kardiyak arrestin süresi ve nedenine göre değişiklik göstermektedir. Kardiyak arrest kısa süreli ise hiç görülmeyebilir. Kardiyovasküler yetmezlik ilk üç gün içindeki ölümlerin çoğundan sorumlu iken, beyin hasarına bağlı ölümlerin çoğu daha sonraki günlerde Prognozu kötü olan hastalarda, ölümlerin çok büyük oranı yaklaşık %50’si destek tedavisinin geri çekilmesi nedeniyle olur;378,379 bu nedenle prognoz planının önemi vurgulanmalıdır altta görülen. Kardiyak arrest sonrası beyin hasarı oluşması mikrodolaşım yetersizliği, otoregülasyonda bozulma, hipotansiyon, hiperkarbi, hipoksemi, hiperoksi, pireksi, hipoglisemi, hiperglisemi ve nöbetlerle kötüleşebilir. Kardiyak arrest sonrasında belirgin miyokard disfonksiyonu sıktır, tipik olarak 2-3 günde düzelir, ancak tam düzelme belirgin olarak daha uzun Kardiyak arreste bağlı tüm vücut iskemi/reperfüzyonu, çoklu organ yetmezliğine katkıda bulunan ve enfeksiyon riskini arttıran immünolojik ve koagülasyon yolaklarını aktive Bu nedenle, post-kardiyak arrest sendromu ile sepsis arasında intravasküler volüm açığı, vazodilatasyon, endotel hasarı ve mikrodolaşım bozuklukları gibi bir çok ortak nokta Hava yolu ve solunum Hipoksemi ve hiperkarbinin her ikisi de yeni kardiyak arrest gelişme olasılığını artırır ve sekonder beyin hasarına katkıda bulunabilirler. Birkaç hayvan çalışması, hiperokseminin Şekil Resüsitasyon sonrası bakım algoritması. SKB – Sistolik kan basıncı; PKG – perkütan koroner girişim; BTPA – Bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiyogram, YBÜ – Yoğun bakım ünitesi; OAB – ortalama arter basıncı; ScvO2 – santral venöz oksijenasyon; EEG – elektroensefalogram; ICD – implante edilen kardiyoverter defibrilatör. erken dönem SDGD sağlanmasından sonra oksidatif strese neden olduğunu ve post-iskemik dönemde nöronlara zarar verdiğini Tüm insan çalışmaları yoğun bakım verilerinden alınmış olup, kardiyak arrestte resüsitasyon sonrası hiperokseminin potansiyel etkileri konusunda karmaşık sonuçlar Yakın zamanlı ve ST elevasyonlu miyokard enfarktüsünde hava ve oksijen desteğini karşılaştıran bir çalışmada, oksijen desteğinin miyokardiyal hasarı, miyokard enfarktüsü tekrarlama riskini ve majör kardiyak aritmileri ve 6. aydaki büyük enfarkt alanı ile ilişli olduğu Kardiyak arrestten sonra nörolojik hasarı arttırma olasılığı ve miyokard enfarktüsünden sonra zararı kanıtlandığından, kanın oksijen satürasyonu güvenle monitörize edilir edilmez kan gazı analizi ve/veya puls oksimetre ile, arter kanı oksijen satürasyonunu %94-98 arasında idame ettirecek şekilde inspire edilen oksijen konsantrasyonu titre edilmelidir. Hipoksemi de zararlı olduğundan hipoksemiden sakının; inspire edilen oksijen konsantrasyonunu azaltmadan önce, arteriyal oksijen satürasyonun doğru ölçüldüğünden emin olun. Beyin fonksiyonu bozulmuş her hastada trakeal entübasyonu, sedasyonu ve kontrollü ventilasyonu düşünün. Kardiyak arresten sonra, hiperventilasyon ile hipokapni oluşur ve serebral iskemiye neden 396 Kardiyak arrest kayıtları kullanılarak yapılan gözlemsel çalışmalar, hipokapni ile kötü nörolojik sonuç arasında ilişki Prospektif veriler elde edilene kadar, normokarbiyi sağlayacak şekilde ventilasyonu ayarlamak ve bunu “end-tidal” CO2 ve arteriyel kan gazı değerleri ile monitörize etmek uygundur. Dolaşım Akut koroner sendrom AKS, hastane dışı kardiyak arrestlerin en sık nedenlerinden biridir yakın zamanda yayınlanan bir meta-analizde; non-kardiyak etiyoloji gözlenmeyen HDKA hastalarında akut koroner arter lezyonu prevelansı %59-71 oranında Pek çok gözlemsel çalışma, kardiyak arrestten sonra SDGD sağlanan hastalarda erken perkütan koroner girişimi kapsayan acil kardiyak kateterizasyon laboratuvar değerlendirmesinin uygun olduğunu Bu hastalarda invazif girişim yani erken koroner anjiyografiyi takiben gerekirse acil PKG, özellikle uzamış resüsitasyona ve nonspesifik EKG değişikliğine sahip olanlarda, spesifik kanıtların olmaması ve kaynakların kullanımındaki PKG merkezlerine hastaların transferini kapsayan belirgin etkileri nedeniyle tartışmalıdır. ST-elevasyonu olan SDGD izleyen perkütan koroner girişim Eldeki veriler temelinde, EKG’de ST-elevasyonu olan ve kardiyak orijinli olduğu şüphelenilen hastane dışı erişkin kardiyak arrest hastalarında SDGD sağlanırsa acil kardiyak kateterizasyon laboratuvarı değerlendirilmesi gerektiğinde acil PKG gerçekleştirilmelidir. Bu öneri, seçilmiş popülasyondan elde edilen güçlü olmayan kanıtlara dayanır. Gözlemsel çalışmalarda HDKA sonrasında optimal sonuçların PKG ve TTM kombinasyonu ile birlikte sağlandığı belirlenmiştir; bu girişimler nörolojik açıdan iyi sağkalımın geliştirilmesi stratejilerinin parçası olan standardize post-kardiyak arrest protokollerinde yer ST-elevasyonu olmayan SDGD izleyen perkütanöz koroner girişim Kardiyak kökenli olmayan arrest hastalarındaki AKS’un genel bulgularının aksine, kardiyak arrest hastalarında koroner iskeminin değerlendirilmesine yönelik standart ölçütler daha az hassastır. Alışılmış klinik verilerin, EKG ve spesifik markerların HDKA nedeni olarak bir koroner arter oklüzyonunu tespit etmedeki sensitivite ve spesifitesi belli Bazı geniş gözlemsel serilerde HDKA olan ve SDGD sağlanan hastalarda, ST elevasyonu olmadan AKS olabileceği Bu grup ST elevasyonu olmayan hastalar, gözlemsel çalışmaların verilerine göre, acil kardiyak kateterizasyon laboratuvarı değerlendirilmesinden potansiyel yarar görür. 410,412,413 Kardiyak arrest için koroner neden açısından çok yüksek risk taşıyan hastalarda SDGD sağlanırsa acil kardiyak kateterizasyon laboratuarı için değerlendirilme ve tartışma yapılması akla uygundur. Hastanın yaşı, KPR süresi, hemodinamik instabilite, mevcut kardiyak ritim, hastaneye ulaştığındaki nörolojik durum, mevcut olan kardiyak etiyoloji gibi faktörler girişimlere akut dönemde başlama ya da hastane yatışına dek erteleme kararını vermeyi etkiler. Komputerize tomografi CT çekiminin zamanlaması ve endikasyonları HDKA’in kardiyak nedenleri son yıllarda geniş çaplı olarak araştırılmasına rağmen non-kardiyak nedenler hakkında bilinenler azdır. Solunumsal veya nörolojik bir nedenin erken tespit edilmesi, optimal bakım için hastanın spesifik bir yoğun bakım ünitesine naklini sağlayabilir. Prognoz hakkında bilginin artması TTM gibi özellikli tedavileri uygulama konusunda tartışmayı sağlar. Solunumsal veya nörolojik bir nedenin erken tanınması, hastaneye kabulde beyin ve göğüs BT görüntülemenin, koroner anjiyografiden önce yapılmasını gerçekleştirir. İleri sürülen nörolojik veya solunumsal nedene ait bulgu ve semptomların yokluğunda örn. nörolojik hastalar için başağrısı veya konvülsiyon, bilinen ve kötüleşen solunumsal hastalığı olan hastalarda nefes darlığı veya hipoksi gibi veya miyokardiyal iskeminin EKG veya klinik bulgusu var ise, ilk önce koroner anjiyografi çekilir, daha sonra BT görüntüleme yapılır. Bazı olgu serileri, hastaların önemli bir oranında, non-kardiyak arrest nedenlerinin tanısını koymak için bu stratejinin kolaylık sağladığını Hemodinamik yönetim Kardiyak arrest sonrası miyokard disfonksiyonu; hipotansiyon, düşük kardiyak indeks ve aritmilerle karakterize hemodinamik instabiliteye neden hastalarda erken dönem ekokardiyografi yapılması, miyokardiyal disfonksiyonun tespiti ve derecesinin tayini için miyokardiyal disfonksiyon sıklıkla, en azından geçici olarak inotropik destek gerektirir. Kan basıncı, kalp atım hızı, idrar çıkışı, plazma laktat klirensi, santral venöz oksijen satürasyonu, tedavide kılavuz olabilir. Özellikle hemodinamik olarak stabil olmayan olan hastalarda, seri olarak ekokardiyografi kullanılabilir. YB’da sürekli kan basıncı monitörizasyonu için arter kanülasyonu gereklidir. Bazı yakın zamanlı çalışmalardaki tartışmalara rağmen,kardiyak arrest sonrası tedavi stratejisinde,370spesifik kan basıncını hedefleyen tedaviyi de içeren sepsis demetlerindeki gibi, erken hedefe yönelik tedavi önerilmektedir. Kesin veriler bulunmadığında, hastanın normal kan basıncını, kardiyak arrestin nedeni ve miyokard disfonksiyonunun derecesini dikkate alarak, yeterli bir idrar çıkışı 1 ml /kg/ st sağlayacak ve normal veya azalan plazma laktat değerleri elde edecek şekilde bir ortalama arter kan basıncı hedefleyiniz. Bu hedefler, eşlik eden hastalıklar ve bireysel fizyolojik temele dayandığından değişken olabilir. Hipotermi idrar atılımını artırabilir ve laktat klirensini bozabilir. Vücuda yerleştirilebilir kardioverter defibrilatörler Primer bir koroner olaydan 24-48 saat sonra gelişen ventriküler aritmiden dolayı resüsite edilmiş, belirgin sol ventrikül disfonksiyonu olan iskemik hastalarda, vücuda yerleştirilebilir kardiyoverter defibrilatör uygulamayı düşünün. Disabilite Nörolojik derlenmeyi optimize etmek Beyin perfüzyonu Hayvan çalışmaları, SDGD sağlandıktan hemen sonra, kısa süreli multifokal serebral yeniden akım olmayan devreyi takiben 15-30 dk süreli geçici global serebral hiperemi olduğunu göstermektedir. Bu devreyi serebral oksijen metabolizma hızı kademeli olarak iyileşirken 24 saate kadar olan serebral hipoperfüzyon takip eder. Asfiksik kardiyak arrestlerde, SDGD sağlandıktan sonra geçici olarak beyin ödemi oluşur, fakat klinik olarak intrakranial basınçtaki artış ile çok nadiren ilişkilidir. Pek çok hastada, bazı kardiyak arrestlerden sonra serebral kan akımının otoregülasyonu yetersizdir yoktur veya sağa kaymıştır; bunun anlamı, serebral perfüzyon nöronal aktivite linklerine bağlı olmak yerine, serebral perfüzyon basıncı ile sağlanır. Bu yüzden, SDGD sağlandıktan sonra, ortalama arter basıncı, hastanın normal seviyelerinde tutulmalıdır. Sedasyon SGDG sağlandıktan sonra en az 24 saat süreyle hastaların sedasyon ve ventilasyonu sık olarak uygulanmasına karşın, kardiyak arrest sonrasında ventilasyon, sedasyon ve nöromusküler blokaj dönemini tanımlayan yüksek değerlilikte veri yoktur. Nöbetlerin kontrolü Kardiyak arrest sonrası nöbetler sıktır ve SDGD sağlanan komadaki hastaların yaklaşık üçte birinde görülür. Miyokloni en yaygınıdır ve %18-25 oranında görülür, geri kalanı fokal veya jeneralize tonik-klonik kasılmalar şeklindedir veya her iki tipi bir arada Klinik olarak nöbetler, miyokloni de dahil olmak üzere epileptik orijinli olabilir veya olmayabilir. Diğer motor aktiviteler yanlışlıkla konvülsiyon sanılabilir ve miyokloninin birkaç tipi vardır, çoğu non-epileptiktir. Klinik olarak nöbet aktivitesi olan hastalarda, epileptik aktiviteyi saptamak için aralıklı elektroensefalografi EEG kullanın. Tedavinin etkileri ve status epileptikus tanısı için hastaları sürekli EEG ile monitörize etmeyi düşünün. Konvülsiyonlar, serebral metabolik hızı arttırabilir, kardiyak arrestten kaynaklanan potansiyel beyin hasarını arttırır; sodyum valproat, levetiracetam, fenitoin, benzodiazepinler, propofol veya barbitürat ile tedavi edin. Miyokloni tedavisi özellikle zor olabilir; fenitoin sıklıkla etkisizdir. Propofol post-anoksik miyokloniyi baskılamada etkilidir. Klonazepam, sodyum valproat ve levetiracetam post-anoksik miyoklonide etkili olabilecek antimiyoklonik ilaçlardır. Glukoz kontrolü Kardiyak arrestte resüsitasyondan sonra yüksek kan glukozu ile kötü nörolojik sonuçlar arasında güçlü bir ilişki vardır. Mevcut verilere göre SDGD sağlanmasından sonra kan glukozu ≤10 mmol/ l’de 180 mg/dl idame ettirilmeli ve hipoglisemiden kaçınılmalıdır. Sıkı glukoz kontrolü kardiyak arrest sonrasında spontan dolaşımı geri dönen erişkin hastalarda artmış hipoglisemi riski nedeniyle uygulanmamalıdır. Sıcaklık kontrolü Kardiyak arrest sonrası ilk 48 saatte hipertermi hiperpireksi periyodu sıktır. Bazı çalışmalar kardiyak arrest sonrası pireksi ve kötü sonuçlar arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştur. Sıcaklık artışının sonuç üzerine olan etkisi kanıtlanmamış olsa da, kardiyak arrest sonrasında görülen hipertermiyi antipiretik veya aktif soğutma ile tedavi etmek mantıklıdır. Hayvan ve insan verileri ılımlı hipoterminin nöroprotektif olduğunu ve yaygın beyin hipoksi-iskemi periyodundan sonra sonucu iyileştirdiğini göstermektedir. Kardiyak arrestten sonra uygulanan tüm terapötik hipotermi çalışmaları sadece komadaki hastaları içermektedir. Bir randomize çalışma ve bir psödo- randomize çalışma, hastane dışı VF kardiyak arrest sonrası komada kalan hastalarda uygulanan hipoterminin hastaneden taburcu olmada veya altıncı ayda iyi nörolojik sonuçlar elde etmede etkili olduğunu SDGD sağlandıktan sonra dakikalar ve saatler içinde başlatılmış ve 32-34oC’lik sıcaklık sınırları 12-24 saat boyunca devam ettirilmiştir. Hedefe yönelik hipotermi TTM çalışmasında; HDKA olan tüm ritimlerdeki 950 hasta; 33oC veya 36oC olacak şekilde 36 saatlik sıcaklık kontrolü için hedeflenen sıcaklığa 28 saatte ulaştıktan sonra yavaş geri ısıtma randomize belirleme ve yaşam destek tedavisini geri çekmeyi belirlemek için sıkı takip protokolleri uygulandı. Tüm mortalite nedenleri içinde, primer sonuçlarda farklılık yoktu, 6 ay içindeki nörolojik sonuçlar benzerdi çalışma sonundaki mortalite için hazard oranı HR % 95 CI ilk altı aydaki kötü nörolojik sonuç veya ölüm için rölatif risk RR %95 CI Altıncı aydaki detaylı nörolojik sonuçlar benzerdi. Önemli olarak, çalışmaya alınan her iki koldaki hastaların sıcaklıkları iyi kontrol edildi, her iki grupta da vücut sıcaklığının yükselmesi engellendi. Hedefe yönelik sıcaklık yönetimi veya sıcaklık kontrolü tanımları yerine terapötik hipotermi tanımı tercih edilmiştir. ILCOR’un İYD çalışma grubu hedefe yönelik hipotermi tedavisinde175 bazı öneriler sunmuştur ve bunlar da ERC kılavuzunda yer almıştır Sıcaklık kontrolü uygulanan hastalarda hedef sıcaklığı 32oC ve 36oC arasında sabit bir değerde tutun kuvvetli öneri, orta-kalitede kanıt. Kardiyak arrest hastalarının belirli alt çalışma gruplarında düşük 32-34oC veya yüksek 36oC sıcaklıklarından hangisinin daha yararlı olup olmadığı tam bilinmemektedir, bu elemeyi yapmak için daha ileri araştırmalar yardımcı olabilir. TTM, HDKA olup ve başlangıç ritmi şok uygulanan arrest ritmi olan ve SDGD sağlanan, bilinci kapalı erişkin hastalara önerilir kuvvetli öneri, düşük-kalitede kanıt TTM, HDKA olup ve başlangıç ritmi şok uygulanmayan arrest ritmi olan ve SDGD sağlanan, bilinci kapalı erişkin hastalara önerilir zayıf öneri, çok düşük-kalitede kanıt TTM, HİKA olup ve başlangıç ritmi herhangi bir arrest ritmi olan ve SDGD sağlanan, bilinci kapalı erişkin hastalara önerilir zayıf öneri, çok düşük-kalitede kanıt Eğer TTM uygulanacak ise, bu süre en az 24 saat olmalıdır daha önceki iki büyük RKÇ’da belirtildiği üzere zayıf öneri, çok düşük kalitede kanıt Sıcaklık kontrolü ne zaman?Hangi hedef sıcaklık seçilirse, aktif sıcaklık kontrolünü gerçekleştirmek ve bu düzeyde sıcaklık idamesi sağlamak gerekir. Daha önceki öneriler, SDGD sağlandıktan hemen sonra mümkün olan en kısa sürede soğutma başlanmalıdır şeklindeydi ki, bu öneri sadece klinik öncesi veri ve rasyonel olasılıklara dayanmaktaydı. Hayvan çalışmaları, SDGD sağlandıktan sonra ne kadar erken soğutmaya başlanırsa, o kadar iyi sonuçlar alındığını göstermektedir. Spontan olarak daha hızlı soğutulan hastalarda, daha kötü nörolojik sonuçlar ile bir ilişki olduğu gerçeği belirtilmesinden dolayı gözlemsel çalışmalar ile ilgili kafa karışıklığı şiddetli nörolojik hasarlı olanların, beden sıcaklık kontrol yeteneğinin kaybedilmesine daha fazla eğimli oldukları hipotez olarak ileri sürülmüştür. SDGD sağlandıktan hemen sonra hastane öncesinde büyük hacimlerde soğuk intravenöz sıvının hızla verilmesinin, hastaneye yatışa dek geciktirilmesi ile karşılaştırıldığı randomize çalışmada nakil sırasında tekrar arrest ve akciğer ödemi daha fazla öncesi kontrolsüz soğuk sıvı infüzyonu önerilmese de, hastalar çok iyi monitörize edildiyse ve hedef olarak düşük sıcaklık 33oC gibi amaçlandı ise, soğuk intravenöz sıvıların infüzyonu hala mantıklı olabilir. Soğuk intravenöz sıvıların büyük hacimlerde hızlı infüzyonu haricindeki diğer erken soğutma stratejileri ve hastane öncesinde KPR sırasında soğutma henüz yeteri kadar çalışılmamıştır. Sıcaklık nasıl kontrol edilir? Bugüne kadar, herhangi bir spesifik soğutma tekniğinin diğer tekniklerle karşılaştırıldığında yaşam şansını arttırdığına yönelik kesin kanıt yoktur; fakat internal kullanılan aletlerin, eksternal teknikler ile karşılaştırıldığında daha kesin sonuçlara yol açtığı kabul hipertermi, kötü nörolojik sonuç ile nedenle, yeniden ısıtma da yavaşça yapılmalıdır; optimal hız bilinmemektedir, ancak günümüzdeki uzlaşı saatte yaklaşık ısıtma şeklindedir. Prognozun belirlenmesi Prognozun belirlenmesi ile ilgili bu bölüm, 2015 kılavuzunun öngördüğü, ESICM’in TEM’ın ERC İYD Çalışma Grubu üyelerinin yazmış olduğu, kardiyak arrestin komada sağkalan grubunda Nörolojik Prognoz Belirlemenin Danışma Beyanatlarındanuyarlanmıştır. Kardiyak arrest resüsitasyonundan sonra hipoksik-iskemik beyin hasarı yaygındır. Hastane dışı kardiyak arrestleri takiben yoğun bakıma alınma öncesinde ve sonrasında terapötik hipotermi uygulansa da, ölen hastaların üçte ikisinin nörolojik hasar nedeniyle kaybedildiği gösterilmiştir. Bu ölümlerin çoğu, kötü nörolojik prognoz belirlenmesi sonucu, sunulan tedavinin geri çekilmesi nedeniyle olmaktadır. Bu nedenle, kardiyak arrest sonrası resüsite edilip dönen komatöz hastalar değerlendirildiğinde, yanlış kötümser tahminlerin minimal riskli olması esastır. İdeal olanı, kötü prognoz saptandığında, yalancı pozitiflik oranının FPR, en yakın olası güvenlik intervali ile birlikte CI sıfır olmasıdır. Fakat, prognoz belirleyici çalışmalar, oldukça az hastayı kapsar, FPR % 0 olsa ise bile, CI % 95’in üzerinde olduğu durumlar oldukça sıktır. Dahası, birçok çalışma kendi sonuçları-tahminleri ile de çatışmıştır, tedavi eden hekim sonuçlara yanıtsız olamadığında kendi içinde taraf olur ve bunlar da tedaviyi devam etme veya sonlandırma kararında etkili olmaktadır. Sonuçta, tek başına hedefe yönelik hipotermi ve sedatifler ikisi birlikte veya nöromüsküler bloker ilaçlar idamede kullanılması ile, özellikle klinik değerlendirme temelinde prognoz belirleyici endekslerle etkileşme potansiyeli olabilir. Prognoz belirlemede multimodal uygulama esastır ve klinik değerlendirme, elektrofizyoloji, biyomarker’lar ve görüntülemeyi içerir. Şekil Prognoz belirleme stratejisi algoritması. EEG – elektroensefalografi; NSA – nöron spesifik enolaz; SSEP – somatosensoriyal uyarılmış potansiyeller; SDGD – spontan dolaşımın geri dönmesi; M – Glasgow koma skalasında motor yanıt; YPO – yanlış pozitiflik oranı; GA – güven aralığı. Kardiyak arrestten sonra komadaki hastanın prognozu için dikkatli bir klinik nörolojik muayene klinik muayene ile amaca yönelik hareketlerin olup olmadığı ya da beyin ölümü lehine klinik bulgu gelişip gelişmediği saptanmalıdır. Global post-anoksik hasarlanmayı izleyen beyin iyileşme süreci, çoğu hastada arrestten sonraki 72 saat içinde tamamlanır. Fakat, SDGD sağlandıktan sonra 72 saat içinde, 12 saate kadar sedatif almış olan hastalarda, nörolojik muayene için klinik değerlendirmenin güvenirliği azalabilir. Karar vermeden önce, en büyük yanıltıcı olabilecek; sedasyon ve nöromüsküler blokaj, hipotermi, ciddi hipotansiyon, hipoglisemi, metabolik ve solunumsal düzensizlikler dışlanmış ve nöromüsüler bloker ilaçlar uzun süreden sonra kesildiğinde, klinik muayeneyi etkilemesinden sakınılmalıdır. Mümkün ise, kısa etkili ilaçlar tercih edilir. Rezidüel sedasyon/paraliziden endişe ediliyor ise, bu ilaçların etkileri antidotları kullanarak değerlendirilmelidir. Prognoz belirleme algoritması Şekil SDGD sağlandıktan sonra 72 saat içinde ekstensör motor yanıtı olan veya olmayan komadaki tüm hastalara uygulanabilir. Daha erken prognoz belirleyen testlerin sonuçları, bu dönemde birlikte değerlendirilir. İlk önce en doğru bilgileri değerlendirin. Bu bilgiler yüksek spesifisite ve doğruluk oranına sahiptir FPR <% 5 ile % 95, Cis <%5 olan kontrollü sıcaklık ile tedavi olan hastalar ve en az üç farklı grup araştırmacı tarafından birkaç çalışmada dökümante edilmiştir. Bunlar, SDGD sağlandıktan 72 saat sonra, bilateral pupiller refleksi olmayanlar ve ısınmadan sonra N20 dalga somatosensoriyal uyarılmış potansiyel yanıtı kontrollü ısı ile tedavi edilmeyen hastalarda SDGD sağlandıktan 24 saat sonra bu bulgu değerlendirilmiş olabilir olmayanlardır. Uzman görüşüne göre, pupiller reflekslerle birlikte, korneal reflekslerin de olmayışı bu noktada kötü prognoz için belirleyicidir. Oküler refleksler ve SSPEs, hedef sıcaklıktan bağımsız olarak prediktif değerlerini korurlar. Eğer kötü prognoz tahmininde yukarıdaki bulgulardan hiçbiri yoksa, bir grup daha az doğru tahmin ölçütleri değerlendirilebilir, fakat onların tahminlerdeki güvenirlik derecesi daha düşük olacaktır. Bunların FPR değeri <%5’dir fakat daha önceki tahmin ölçütlerine göre daha geniş % 95 CIs sahiptir ve/veya prognoz belirleme çalışmalarındaki Tanım/eşik değerleri net değildir. Bu tahmin ölçütleri; erken status myoklonus SDGD sağlandıktan sonraki 48 saat içinde, SDGD sağlandıktan sonraki 48-72 saat içindeki yüksek serum nöron spesifik enolaz NSE, ısınma sonrasında reaksiyon vermeyen malign EEG tipleri burst-supresyon, status epilepticus, belirgin azalmış gri cevher/beyaz cevher oranının GM/WM varlığı, veya SDGD sağlandıktan sonra 24 saat içinde sulkuslarda silinme veya SDGD sağlandıktan sonra 2-5 günde beyin magnetik rezonans görüntülemede MRI diffüz iskemik değişikliklerin varlığıdır. Uzman görüşüne dayanarak; ilk prognoz belirlenmesinden sonra, en az 24 saat beklemeyi ve ikinci prognoz belirleyicileri kullanmadan önce bilinci kapalı olanlarda Glasgow motor skorun 1-2 olduğunu teyid etmeyi önermekteyiz. Prognoz belirleme için bunların en az ikisinin birlikte olmasını öneririz. Günümüzde kötü prognozu %0 FPR oranıyla tahmin eden spesifik bir NSE eşik değeri önerilememektedir. İdeal olanı, her hastanenin kendi kitlerini kullanarak NSE değerini çalışması ve kendi normal değerleri ile eşik değerini belirlemesidir. Farklı zaman dilimlerindeki örnekleme ile, NSE düzeylerinin trendlerinin saptanıp yanlış pozitif sonuç verme riskinin azaltılması önerilmektedir. Çoğu çalışmalarda en güçlü belirteçler yanlış pozitif sonuçlar vermemekle birlikte, hiçbiri tek başına kesin doğrulukla kötü prognozu tahmin etmez. Dahası, bu belirleyiciler, tek başına karar verme riski ile birlikte, yaşam sürdürme tedavisinin geri çekilmesi kararında sıklıkla kullanılmıştır. Bu nedenle, bunların bir tanesinin varlığında bile, eğer mümkün ise, prognoz belirleme için multimodal yöntemlerin kullanılmasını önermekteyiz. Güvenliği artırmanın yanısıra, kısıtlı kanıtlar multimodal prognoz tahmin yöntemlerinin sensitiviteyi de artırdığını düşündürmektedir. Kesin olmayan bir sonuç ile meşgul olunduğunda, klinisyenler uzun süreli gözlemlerini dikkate almalıdır. Uzun süre klinik iyileşmenin olmayışı, kötü prognozu gösterir. Arrestten 25 gün sonra bile uyanma tanımlanmış olsa da, hayatta kalanların çoğunda bir hafta içinde bilinç açılır. Yakın zamanlı bir gözlemsel çalışmada, ısınmadan sonraki gün içinde hastaların %94’ü, 10 gün içinde %6’sı uyanmıştır. Bu geç uyanmaya rağmen, iyi nörolojik sonuçlar hala olabilmektedir. Rehabilitasyon Kardiyak arrest sonrası yaşayanların büyük bir bölümü için, nörolojik sonuç iyi olarak değerlendirilse bile, bilişsel, emosyonel problemler ve bitkinlik Uzun süre bilişsel yetersizlik, özellikle hafif tipi, yaşayanların yarısında Hafif bilişsel problemler profesyonel sağlık bakımı ile sıklıkla tanınmazlar ve standart sonuç skalaları olan Serebral Performans Kategorileri CPC veya Mini Mental Durum Araştırmaları MMSE ile saptanamayabilirler. Bilişsel ve emosyonel problemlerin her ikisi de belirgin etkiye sahiptir ve hastaların günlük fonksiyonları ve iş ve yaşam kalitelerine geri dönmelerini etlileyebilir. Hastane taburculuğundan sonra, spesifik bir hemşire veya doktor ile sistematik bakımının yapılabileceği ortam sağlanmalıdır. Bilişsel yetersizlikler ve emosyonel problemler için en azından gözlemlenmiş olmalıdır ve bu konuda önceden bilgilendirilmelidir. Organ bağışı Organ bağışı, SDGD sağlanmış olan ve nörolojik değerlendirmeleri ile ölüm için tüm kriterleri sağlayan hastalarda düşünülmelidir. Yaşam destek tedavisinin geri çekilmesi kararı verilen komadaki hastalarda, organ bağışı, dolaşım ölümü meydana geldikten sonra değerlendirilmelidir. Organ bağışı, SDGD sağlamada KPR başarısız olduğunda da düşünülebilir. Organ bağışını ilgilendiren tüm kararlar, farklı zaman ve ortamlarda değişikliklere bağlı olarak lokal yasal ve etik gereklilikleri izlemelidir. Kalıtımla geçmiş hastalıklar için tarama Bir çok ani ölüm kurbanları, en sık koroner arter hastalığı olmak üzere, primer aritmi sendromu, kardiyomiyopati, ailesel hiperkolesterolemi ve prematür iskemik kalp hastalığı gibi sessiz yapısal kalp hastalıklarına sahiptir. Akrabaların primer korunması için kalıtsal hastalıklar için tarama yapmak, tıbbi izlem ve koruyucu anti-aritmik tedavi önemlidir. Kardiyak arrest merkezleri Kardiyak arrest ve resüsitasyon sonrası yaşamını sürdüren hastaların bakımı için çok çeşitli hastaneler vardır. Pek çok çalışma, kardiyak arrest merkezlerine transport ve hastaneden taburculuk arasında bir ilişki rapor etmiştir, fakat hasta sonuçları ile en çok ilişkili olan hastane faktörleri ile ilgili belirsizlik vardır. Ayrıca bir kardiyak arrest merkezini oluşturan servislerle ilgili de belirsizlik söz konusudur. Uzmanların çoğu bir kardiyak arrest merkezinin 7/24 faaliyette olan kardiyak katetarizasyon laboratuvarına ve hedefli sıcaklık yönetimi sağlama olanaklarına sahip olması konusunda hemfikirdir. ERC 2015 Temel Yaşam Desteği Başlıca Değişikliklerin Özeti
Ana sayfa » Sağlık » Hastalıklar » Serebral Palsi nedir, çeşitleri, tedavisi, tedavisi mümkün müdür? Serebral palsi nedir? Serebral palsi SP, fetal evre ile 2 yaş arasındaki bazı anomaliler veya beyin hasarının neden olduğu, duruş ve hareketi kontrol etme güçlüğü ile karakterize bir grup semptomdur. Çocuk motor becerileri geliştirmeye başladığında belirtiler ortaya çıkar. Kronik İlerleyici Olmayan Ensefalopati olarak da bilinen serebral palsi, dejeneratif bir hastalığın neden olmadığı nörolojik bir durumdur ve bu nedenle semptomları zamanla kötüleşmez. SP, özellikle uzuvlarda motor zorluklara neden olur. Bununla birlikte, hangi uzuvların etkilendiği büyük ölçüde değişir sadece bir kol veya iki, bir veya iki bacak veya tüm uzuvlar olabilir. Bazen yüzünü bile etkiler. Bu durum, kasları bazen aynı anda çok fazla veya çok az kasılmaya zorlar. Bu nedenle, motor kısıtlılık onları ağrılı ve sağlıksız pozisyonlarda kalmalarına neden olduğundan, bu çocukların postürü sürdürmekte güçlük çekmeleri yaygındır. Etkilenen sadece kasların işleyişi değil bu çocuklar, diğerlerinin yanı sıra zihinsel engeller, nöbetler, görme ve işitme sorunları da yaşayabilirler. Plasenta veya uterusun kan akışındaki anormallikler nedeniyle doğumda bir buçuk kilodan az olan prematüre bebeklerde daha sık görülür. Bu nedenle, çoğu durumda, sorun hamilelik sırasında ortaya çıkar. Sınırlayıcı olmasına rağmen serebral palsi olduğunu hatırlamakta fayda var. riskli bir durum değil. Şiddetine bağlı olarak bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilirken, SP'li çocukların çoğu yetişkinliğe ulaşır. ICD-10'da Uluslararası Hastalık Sınıflandırması, 10. baskı, serebral palsi G80 koduyla bulunur. İçindekiler - Bu makalede aşağıdaki bilgileri bulacaksınız Serebral palsi nedir? nedenler beyin gelişimi Risk faktörleri Serebral Palsi Türleri Belirtiler Serebral palsi nasıl teşhis edilir? Serebral palsi tedavi edilebilir mi? Nasıl tedavi edilir? Serebral palsi için ilaçlar birlikte yaşama prognoz Serebral Palsi Öldürür mü? komplikasyonlar Serebral palsi nasıl önlenir? nedenler Serebral palsi, beynin yapısındaki bazı değişikliklerden kaynaklanır, genellikle bazı malformasyon veya beyin hasarı. Bu değişiklik doğum öncesi, doğum öncesi veya doğum sonrası dönemde meydana gelir ve ne zaman meydana geldiğine bağlı olarak çok çeşitli nedenlere sahip olabilir. Serebral palsi ile sonuçlanan anomali türleri şunlardır Beyin beyaz cevher lezyonu Periventriküler lökomalazi Beyinde, beynin içinden vücudun geri kalanına sinyallerin iletilmesinden sorumlu olan “beyaz madde” adı verilen bir kütle vardır. Genel olarak, 26 ila 34. gebelik haftaları arasında, beynin bu kısmı en hassas olanıdır. Fetüsün normal gelişimini engelleyen herhangi bir şey varsa, kolayca yaralanabilir ve bu kitlede "delinmeler" ile sonuçlanabilir. Bu boşluklar, beyin felcine yol açabilen sinyal iletimini engeller. Anormal beyin gelişimi Bebeğin beyin gelişim sürecine müdahale eden herhangi bir durum, sinyal iletimini engelleyen malformasyonlara neden olabilir. Bu süreci değiştirebilen bazı durumlar, rahimde sağlıksız koşullara neden olan diğerlerinin yanı sıra enfeksiyonlar, ateşler, travmalardır. Anormal beyin gelişimine yol açabilecek bir diğer sorun, bu süreci koordine eden genlerde olası bir mutasyondur. kafa içi kanamalar Beyin içindeki kanama, çevresindeki dokuya zarar verebilir. Bu kanama, plasentadan beyne giden kan akışını bloke eden bir trombüsün veya beyindeki kolayca yırtılabilen kan damarlarının malformasyonları ve zayıflamasının sonucu olabilir. Bu durumlar, annenin gestasyonel hipertansiyonu olduğunda daha sık görülür. Enfeksiyonlar, özellikle annenin pelvisinde meydana gelenler olmak üzere, bebekte kafa içi kanama olasılığını da artırır. Oksijen eksikliği asfiksi Beyne oksijen gitmemesi olarak nitelendirilen asfiksi, hem solunum yetersizliğinden hem de bebeğin beynine yetersiz oksijen tedarikinden kaynaklanabilir. Aslında bu durum doğum sırasında normaldir, ancak uzun sürmemelidir. Çok uzun doğumlarda bu durum uzar ve hipoksik-iskemik ensefalopati olarak bilinen beyin hasarına neden olabilir. Bu durumlarda, beynin diğer alanlarının yanı sıra motor korteksin hareketten sorumlu tutulumu vardır. Bu duruma yol açan bazı durumlar şunlardır annede düşük tansiyon hipotansiyon, rahim yırtılması, plasenta dekolmanı, göbek kordonu sorunları veya doğum sırasında şiddetli kafa travması. Doğum sonrası travma ve hasar Kazalar, düşmeler, fiziksel istismar ve enfeksiyonlar, doğum sonrası beyin hasarına neden olabilecek durumlardan sadece birkaçıdır. Yaşamın bu ilk yıllarında beyin korumasının olmaması nedeniyle, travmanın bebekler için yetişkinlere göre çok daha kötü sonuçları vardır. Bu şekilde beyin, tipik gelişimini bozan ve serebral palsiye yol açan “izlerle” doldurulur. genetik Serebral palsinin bir başka olası nedeni de genetiktir Bazı durumlarda, "glutamat dekarboksilaz-1" adlı bir enzimin PC'nin gelişiminde önemli bir rol oynadığına dair - az da olsa - kanıtlar vardır. Vakaların yaklaşık %2'si kalıtsaldır. beyin gelişimi Serebral palsinin, merkezi sinir sisteminin gelişimi sırasında anormalliklerden veya beynin bir kısmındaki hasardan kaynaklanan bazı değişikliklerin sonucu olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, bu eğitim sürecinin nasıl gerçekleştiğini anlamak önemlidir. Birçok araştırma beynin gelişiminin ve olgunlaşmasının en azından ergenlik çağının sonuna kadar sürdüğünü gösterse de, birçok doktor organın 2 yaşına kadar tam olarak oluştuğunu düşünmektedir. Bunun nedeni, aslında, çoğu eğitimin yaşamın bu ilk yıllarında gerçekleşmesi ve bu zamandan sonra gelişme hızının büyük ölçüde düşmesidir. Ama bu gelişme en başından nasıl oldu? Gebe kaldıktan yaklaşık 3 veya 4 hafta sonra, embriyo farklı organlara yol açan 3 katmandan oluşur diğerleri arasında beyin, akciğerler, kemikler, deri. Sinir sistemi, "nöral plaka" adı verilen düzleştirilmiş bir alan oluşturmak için sinyalleri alan bu katmanlardan biri olan ektodermden gelir. Zamanla, bu plaka, iki ucu birleşerek “nöral tüp” oluşturana kadar kırışıklıklar ve bükülmeler oluşturur. Bu tüpün tepesinde, beynin bazı bölümlerine yol açan üç şişkin bir büyüme vardır. Bu noktada ektoderm, merkezi sinir sisteminin oluşumunu sürdürmek için daha fazla sinyal alır ancak bu sefer nöron oluşturmaya odaklanır. Bu hücreler, vücudumuzun çalışmaya devam etmesini sağlayan ve bu uyarıları tüm organ ve dokulara yayan sinir uyarılarını iletmekten sorumludur. Nöronlar nöral tüpün içinde oluşur, ancak beynin işlevlerini yerine getirecekleri kısmına yönlendirilmeleri gerekir. Böylece nöroglia adı verilen besleyici hücreler yardımıyla göç ederler ve bu hareket sırasında bağlantılar kurarlar. Bazı beyin anormallikleri, bu süreçte bir hata meydana geldiğinde ve nöronlar doğru hedefe ulaşamadığında ortaya çıkar. Diğerlerinin yanı sıra uyuşturucu kullanımı, alkol, radyasyona maruz kalma gibi çeşitli koşullar bu göçü etkiler. Ayrıca nöronlar arasındaki bağlantılar, akson adı verilen bir tür "kuyruk" aracılığıyla yapılır. Bu uzantılar - nöron gibi küçük bir hücre için - diğer nöronlarla bağlantı kurmak için uzun mesafeler kat edebilir. Doğumdan sonra, aksonların miyelin adı verilen yalıtkan bir madde ile çevrelenmesi olan miyelinleşme adı verilen bir süreç meydana gelir. Böylece bu hücreler korunur ve sinir uyarılarının iletimi iyileşir. Bu aşama doğumdan yaklaşık 2 yıl sonra sona erer, bu nedenle o yaştan önce beyne verilen hasar çok feci sonuçlara yol açar ve serebral palsiye yol açabilir. Risk faktörleri Bir bebeğin serebral palsiden muzdarip olma şansını artırabilecek birkaç durum vardır. Bu durumlar ya annenin sağlığıyla, doğumdaki çocukla ya da hamilelik ve doğumla ilgili olabilir. Bazı örnekler tıbbi durumlar Bir kadının metabolizmasını etkileyen diyabet, yüksek tansiyon ve diğer kronik hastalıklar hamileliği etkiler. Daha yüksek SP şansıyla bağlantılı diğer durumlar tiroid problemleri, entelektüel yetersizlik, idrarda aşırı protein ve nöbetlerdir epilepsi. Ağırlık, boyut ve erken doğum 40. gebelik haftasını tamamlamadan doğan, doğumda kg'ın altında olan veya gebelik yaşına göre çok küçük olan bebeklerde SP gelişme riski en fazladır. ikizlerin varlığı Birden fazla bebekle ikizler, üçüzler vb. hamilelik, özellikle bebeklerden birinin anne karnında öldüğü durumlarda, daha büyük bir serebral palsi şansı ile ilgilidir. enfeksiyonlar Kızamıkçık, sitomegalovirüs, uçuk ve toksoplazmoz gibi virüs enfeksiyonları, plasentaya kan akışı yoluyla bebeğe geçebilir. Bu virüsler fetal beyne ulaşarak hasara neden olabilir. NS koryoamniyonit fetal membranlarda bakteriyel bir enfeksiyondur ve uzun süreli ve komplike doğumlarla ilişkilidir. Ayrıca bebek doğumdan hemen sonra enfeksiyon kaparsa beyne hızla ulaşabilir ve dokularına zarar verebilir. Bu aşamadaki son derece tehlikeli enfeksiyonlara örnekler menenjit ve beyin iltihabı. radyasyona maruz kalma Düşük miktarlarda iyonlaştırıcı ışınlar X-ışınları bebeğe zararlı olmasa da, uzun süre maruz kalmak beyin de dahil olmak üzere fetal dokulara zarar verebilir. Bu nedenle radyasyon kullanan testler hamilelerde sadece başka seçeneğin olmadığı durumlarda kullanılmalıdır. Madde kullanımı Alkol, tütün ve diğer uyuşturucular gibi maddelerin kullanımı, fetüsün oluşumuna doğrudan müdahale ederek beyin malformasyonlarına yol açabilir. Rh faktörü Rh faktörü, kan dolaşımında bulunan bir antijendir ve annenin Rh'si bebeğinkiyle uyumlu olmadığında, annenin bağışıklık sistemi, muhtemelen tehlikeli bir yabancı cisim olduğuna inanarak fetüsün kan hücrelerine saldırmaya başlar. solunum güçlüğü sendromu Bebeğin doğumdan hemen sonra akciğer fonksiyonu ile ilgili sorunları olduğunda, kan uygun şekilde oksijenlenmez ve beyin bundan muzdariptir. Bu, enfeksiyonlar veya mekonyum aspirasyon sendromu gibi fenomenler nedeniyle olabilir. Mekonyum, normal dışkıdan çok farklı olan bebeğin ilk dışkısına verilen isimdir. Bebeğin bağırsaklarında doğana kadar depolanır. Bununla birlikte, bazen bebek doğum sırasında amniyotik sıvıya mekonyum salgılar ve bu sırada maddeleri akciğerlerine çekerek işleyişini etkiler. hipoglisemi Kan dolaşımındaki glikoz eksikliği beynin işleyişini etkiler, bu da yenidoğan durumunda daha da zararlı olan nöbetlere yol açar ve beyin hasarı olabilir. Karmaşık doğumlar ve sezaryen Enstrüman kullanımını gerektiren doğumlar, PC geliştirme ile bağlantılıdır. Ayrıca, karmaşık doğumlar daha uzun sürer ve bu da boğulma olasılığını artırır. Doğumda bebek pozisyonu Doğum anında bebek için doğru bir pozisyon olmamasına rağmen, doğumu çok daha kolay hale getirdiği için bebeğin başının aşağıya doğru fundusa değil doğum kanalına doğru olması tercih edilir. Neyse ki, bebeklerin büyük bir bölümünün doğmak üzereyken anne karnında aldığı pozisyon budur. Ayakları başları yerine doğum kanalına bakan bebeklerin serebral palsi geçirme olasılığı daha yüksektir. Bu gibi durumlarda, doktorların bebeği gerçekten doğurmadan önce bebeği rahimde yeniden konumlandırması yaygındır, ancak bu her şeyin yoluna gireceğinin garantisi değildir. Düşük Apgar Skoru Apgar Skoru, bir bebeğin fiziksel sağlığını doğar doğmaz değerlendiren bir ölçektir. Değerlendirilen kriterler kalp hızı, solunum, kas tonusu, refleksler ve ten rengidir. CP, Apgar Skoru düşük olan bebeklerde daha yaygındır. Sarılık Bazı bebekler doğumda sarılık cildin ve gözlerin sararması yaşarlar; bu, bilirubinin genellikle safrada bulunan bir madde karaciğer tarafından metabolize edilemeden çok konsantre olduğunun bir işaretidir. Bu zararlıdır çünkü kan dolaşımında dolaşan fazla bilirubin beyne ulaşabilir ve sinir hücrelerini öldürebilir. konvülsiyonlar Doğumdan hemen sonra nöbet geçiren bebeklere serebral palsi teşhisi konma olasılığı daha yüksektir. Serebral Palsi Türleri Felç, beynin hangi bölümünün etkilendiğine bağlı olarak farklı şekillerde kendini gösterir. Bazı türlerde tam hareket kaybı en büyük özellik iken, bazılarında çocuk beceriksiz de olsa yürüyebilir bile. Serebral palsi türleri şunlardır Spastik Spastik CP, kas sertliği ve zayıflığı ile karakterizedir. Bu sertlik vücudun tüm kısımlarını etkileyebilir - kollar ve bacaklar - kuadripleji kuadripleji veya vücudun sadece alt kısmı parapleji adı verilen bir duruma yol açar. Vücudun her iki tarafı da etkilendiğinde, diplejidir. Felcin vücudun sadece bir tarafında meydana geldiği durumlarda hemipleji olarak adlandırılır. Bu çocuklar genellikle yürüyemezler, ancak yürüdüklerinde, yürüme biçimleri bir bacağını diğerinin önüne "sürükleyerek", onları çaprazlayarak karakterize edilir. Bu tür yürüyüşe “makaslı yürüyüş” denir. Bu tür felçlere, özellikle kuadripleji vakalarında, genellikle entelektüel kısıtlamalar genellikle şiddetli, kasılmalar ve disfaji yutma güçlüğü eşlik eder. Atetoid veya diskinetik Atetoid tipte - aynı zamanda diskinetik veya ekstra piramidal olarak da adlandırılır - yavaş olsa bile kendiliğinden olan istemsiz hareketler vardır. Çarpık, ani ve sarsıntılı olabilirler, ancak uyku sırasında azalma eğilimi gösterirler. Bu çocuklar normal zekaya sahip olma eğilimindedir, ancak dil üretimi ve anlamada güçlük çekerler. ataksik Ataksik tip söz konusu olduğunda, koordinasyonu zayıf ve kasları zayıf, ancak yine de hareket edebilen çocuklar görüyoruz. Genellikle titremeleri, hızlı hareket etmede güçlükleri ve hassas hareketler yapmak için gereken ince koordinasyon sorunları vardır. Bu çocukların yürüyüşleri genellikle sarsıcıdır ve bacakları genişçe yayılır. Karışık Bazı çocuklarda en yaygın olanı spastik ve atetoid felç olmak üzere iki tip SP semptomu olabilir. Genel olarak, bu çocukların da ciddi zihinsel kısıtlamaları vardır. Belirtiler Serebral palsinin semptomları ve klinik belirtileri vakadan vakaya büyük farklılıklar gösterir, tek ortak faktör motor fonksiyondaki, yani vücudu hareket ettirme yeteneğindeki değişikliklerdir. SP, bir yandan ince motor becerilerde kesin hareketler yapma yeteneği basit bir zorluğun olabileceği ve diğer yandan yürüme ve hatta yutmak. SP'li çocukların mevcut olabileceği bazı belirtiler şunlardır motor kapasitesi Dilim Serebral palsili çocuklar, özellikle dizartri nedeniyle dili geciktirme eğilimindedir kelimeleri telaffuz etmenin zor olduğu nörolojik bir nedeni, konuşma sürecinde yer alan kasların sıklıkla hasar görmesidir. Ek olarak, konuşmayla ilgili sorunlar, solunum güçlükleriyle çünkü ses temel olarak havanın ses tellerinden geçişi olduğundan ve ayrıca zihinsel engellilikle bağlantılı olabilir. İkinci durumda, çocuklar da yazma konusunda zorluklar yaşarlar. Ayrıca sağır olabilirler. kemikler ve eklemler Kemiklerin düzgün gelişmesi için kas etkilerine ihtiyaçları vardır. Hareket ve egzersiz eksikliği nedeniyle, kemikler küçük ve ince uçlar epifizler sunabilirken, merkez diyafiz “tombul” kalır. Kullanım eksikliği nedeniyle, kıkırdak atrofileri, eklem boşluğunun daralmasına neden olarak fonksiyon kaybına neden olabilir. Ayrıca bu eklemlerin açılması ile ilgili problemler ortaya çıkabilir. Kemikler ayrıca çocuğun yerçekimi merkezindeki değişiklikler nedeniyle gelişimsel zorluklar bulabilir ve bu, çocuğun farklı bir yürüyüşü olduğunda aşırı derecede bozulabilir. Serebral palsili yetişkinler, motor kısıtlamaları kemiklerin tam potansiyellerine kadar büyümesine izin vermediğinden, sağlıklı yetişkinlerden daha kısa olma eğilimindedir. Bu insanlar ayrıca etkilenen vücut kısmına bağlı olarak diğerlerinden daha kısa kemiklere sahip olabilir. skolyoz Bazı çocuklarda, özellikle kaba motor becerilerinde büyük güçlük çekenlerde, 10 yaşından önce bile skolyoz omurgada bir deformite gelişmesi normaldir. SP'li hastaların %21 ila 64'ünün deformite geliştireceği tahmin edilmektedir. kronik ağrı Deformitelerin bir sonucu olarak, SP'li çocuklar, genellikle küçük çocuklarda teşhis edilmeyen kronik ağrıdan muzdarip olabilir. Bu ağrılara genellikle diğerlerinin yanı sıra kısalan kaslar, anormal duruş, sert eklemler neden olur. kalitesiz uyku Serebral palsili çocukların fiziksel ve çevresel faktörlerin bir sonucu olarak ikincil uyku bozuklukları yaşamaları nadir değildir. Kasları çok sıkı olan bebekler, sağlıklı bebeklere göre uykuya dalmakta güçlük çekerler ve daha sık ağlarlar. “Yumuşak” kasları olanlar ise uyuşukluk gösterir. Gıda Kas güçlükleri nedeniyle, SP'li kişilerin yemek yeme konusunda sınırlamaları vardır. İnce motor becerilerindeki kayıplar, yemek hazırlamayı ve tabak ve çatal bıçak takımlarının taşınmasını engeller. Ayrıca, etkilenen yüz kasları olan kişiler çiğneme ve yutma güçlüğü çekerler. Besleme sadece ellerle yapılmadığından, yalnızca gövdesi etkilenen insanlar bile sorun yaşayabilir gövdeyi de sık sık ağzımıza götürdüğümüz çatal bıçak takımına doğru hareket ettiririz. Bu kişilerin ağız çevresinde çok az veya çok fazla hassasiyete sahip olmaları da yaygındır. zihinsel engelli Serebral palsili kişilerin büyük bir kısmı bir dereceye kadar zihinsel engellidir etkilenen beynin alanına ve uzantısına bağlı olarak hafiften şiddetliye. Anormal algılar, görme ve duymada güçlükler, hafıza ve öğrenme bozuklukları gibi duyusal problemler, zihinsel engelliliğin sadece birkaç belirtisidir. konvülsiyonlar Beyin değişiklikleri nöbetler için bir risk faktörüdür. Bu nedenle, serebral palsili çocukların nöbet geçirmesi nadir değildir. diğer semptomlar Serebral palsi ile ilgili diğer bazı semptomlar şunlardır Serebral palsi nasıl teşhis edilir? Serebral palsi tanısını koyabilecek bir test yoktur. Daha da kötüsü, büyük olasılıkla ancak ebeveynlerin yürüme, kas sertliği ve koordinasyon eksikliği gibi motor becerileri geliştirmedeki gecikmeyi fark ettikleri ilk yaşından sonra teşhis edilecektir. Bebeği çocuk doktoruna götürürken, hamilelik, doğum ve yaşamın ilk birkaç günü sırasında beyin hasarına neden olabilecek anormallikleri tespit etmek için hem bebek hem de annenin tıbbi geçmişini gözden geçirecektir. Fiziksel bir değerlendirme ve öykünün analizinden sonra, serebral palsi tanısı düşünülebilir. Bununla birlikte, semptomlara neden olan başka bir bozukluğun olabileceğine dair bir işaret olacağından, doktor semptomların zamanla kötüleşmediğini görmek için dikkatli olacaktır. Beyin anormalliklerini tespit etmek veya diğer bozuklukların olasılığını dışlamak için doktor aşağıdaki testleri isteyebilir Manyetik Rezonans Görüntüleme MRI NS manyetik rezonans MRI, beynin enine kesit görüntülerini kesilmiş gibi oluşturmak için manyetik alanları kullanan ve yapısındaki değişiklikleri gösteren bir tarama türüdür. kraniyal ultrason Daha hızlı olduğu için sipariş verebilirsiniz. kafatası ultrasonu, vücuttaki dokuların görsel bir temsilini oluşturmak için ses dalgalarını kullanan bir sınav. Ancak bu sınavla alınan görüntüler pek güvenilir değil. Elektroensefalogram EEG Çocuğun nöbet geçirmesi durumunda, doktor bir reçete isteyebilir. elektroensefalogram sorunu tespit etmek için. Bu test, beynin elektriksel aktivitesinin izlenmesinden oluşur. Nöbetler beyindeki elektrokimyasal bir dengesizliğin sonucu olduğundan, EEG tarafından gösterilen dalgaların modeli değişebilir ve bu da sorunun teşhisine yardımcı olur. ek sınavlar Tanı doğrulanırsa, doktor çocuğun yeteneklerini kontrol etmek için başka testler isteyebilir. Bunlar şunlar olabilir diğerleri arasında göz muayeneleri, konuşma terapistleri, entelektüel beceriler. Olası metabolik veya genetik sorunları kontrol etmek için kan testleri de istenebilir. Serebral palsi tedavi edilebilir mi? Ne yazık ki, serebral palsi geri dönüşü olmayan beyin hasarından kaynaklanır. bu nedenle, o tedavisi yoktur, ama aynı zamanda zamanla daha da kötüleşmez. Ayrıca, bireyin yaşam kalitesini sağlayabilecek ve mümkün olduğunca özerkliğini geliştirmesine yardımcı olabilecek çeşitli tedaviler vardır. Nasıl tedavi edilir? SP'nin tedavisi olmadığı için tedavi, birey için daha fazla özerklik ve yaşam kalitesi sağlamak için motor ve bilişsel yetenekleri en üst düzeye çıkarmaya çalışır. Bunun için tedavi, alanında uzman hekimlerden oluşan multidisipliner bir ekiple gerçekleştirilmelidir. Nörolog, hastalığı anlayan ve nöbet gibi sorunları tedavi eden sinir sistemi ile ilgili durumlarda uzmandır. Fizik tedavi uzmanı ise bir rehabilitasyon programı tasarlamak için hastanın hasarını ve motor becerilerini tanımaktan sorumlu hekimdir. Tedavide bulunabilecek diğer uzmanlıklar şunlardır diğerleri arasında ortopedist, göğüs hastalıkları uzmanı, gastroenterolog, göz doktoru, fizyoterapist, psikolog, eğitimci, konuşma terapisti, beslenme uzmanı. Tedavi aşağıdaki yaklaşımlara sahiptir Kullanılan bazı terapiler şunlardır Fizyoterapi Serebral palsi tedavisinde en vazgeçilmez tedavilerden biridir. Tedavi genellikle çok erken başlar hastalık keşfedilir keşfedilmez ve kas kuvveti ve dayanıklılığının yanı sıra kaba motor becerileri ve dengeyi geliştirmek için özel egzersizlerden oluşur. Bu sayede kontraktürler ve kas fonksiyon bozukluğuna bağlı diğer problemlerin önüne geçmek mümkündür. Ortopedik aletler hareketliliği artırmak ve kasları germek için kullanılabilir. Fizyoterapi durumunda, biyomekanik bir yaklaşımdır. İş terapisi Hem biyomekanik hem de duyusal odakla, mesleki terapi ince motor beceriler hareketlerin doğruluğu, duyum ve algı üzerinde çalışır. Çocuğun duyusal güçlükleri olduğunda, bir meslek terapisti, duyum ve algının bilişsel yeteneklerini geliştirmek için teknikler kullanabilir. Bu, öğrenmenin daha doğru bir şekilde gerçekleşmesi için özellikle önemlidir. Buna ek olarak, ergoterapist birkaç başka konuda da yardımcı olur Serebral palsili hastalar için banyo yapmak, yemek yemek ve giyinmek gibi günlük işler oldukça karmaşık olabilir. Alanların ve rutinlerin uyarlanması, hastanın mümkün olduğunca fazla özerklik geliştirmesine yardımcı olmak için çalışan bu profesyonelin sorumluluğundadır. eğlence terapisi Bilişsel, fiziksel ve sosyal becerileri geliştirmeye yönelik terapinin bir parçası olarak çocuk, diğerlerinin yanı sıra kültürel ve sanatsal etkinliklere, spora katılmaya teşvik etmekten oluşan eğlence terapisini de alabilir. Bu terapi türü benlik saygısını, konuşmayı ve duygusal refahı iyileştirmeye yardımcı olur. Konuşma terapisi Serebral palsi durumunda, konuşma terapistinin rolü konuşmaya ve dinlemeye yardımcı olmanın ötesine geçer yutma sorunlarına da yardımcı olur. yardımcı cihazlar Çocuk, günlük hayatlarını kolaylaştıran yardım cihazlarına da güvenebilir. İletişim alanında, ses sentezleyiciler, bilgisayar programları, resimli kitaplar, bu tür ekipmanların bazı örnekleridir. Bu cihazların amacı, konuşma problemi olan kişilerde iletişime yardımcı olmaktır. Kullanılabilecek diğer cihaz türleri arasında ortezler - fiziksel sınırlamalara yardımcı olan -, gözlükler, büyüteçler, işitme cihazları ve diğerleri sayılabilir. ameliyatlar Gerektiğinde, bir ortopedist Hastanın becerilerini geliştirmek için ameliyatlar yapabilir. Bazı ameliyatlar şunlardır ortopedik cerrahi Bu ameliyatlar, ağrıyı azaltmak ve özellikle eklemler olmak üzere yapıların işlevini korumak için deformiteler ve atipik yürüyüş gibi fiziksel sorunları düzeltmeyi amaçlar. Bir örnek, hareketlerini kısmen kontrol edebilen hastalarda daha hassas hareketlere izin veren eklem stabilizasyon cerrahisidir. Dorsal seçici rizotomi Bu ameliyat, spastisiteyi azaltmak için omurilik sinirlerinde küçük kesiklerden oluşur. Sadece fizyoterapi ve ilaç tedavisi gibi konservatif tedavilerin soruna yardımcı olmadığı durumlarda önerilir. nörofizyolojik tedavi Bu tedavi, özellikle nöbetlerin olduğu durumlarda beynin kendisiyle ilgilenir. Ö nörolog Bu yönü iyileştirmeye çalışmak için antikonvülsan ilaçlar yazabilirsiniz. Çocuğun davranış ve duygudurum bozuklukları da varsa, bu durum bir ilaçla tedavi edilebilir. psikiyatrist ve psikolog. Alternatif ve tamamlayıcı tedavi Serebral palsili bazı çocuk ve gençlerin bir çeşit alternatif terapiye sahip olması nadir değildir. Bununla birlikte, bu tekniklerin birçoğunun herhangi bir etkinlik kanıtı yoktur, yani hastalığın tedavisine yardımcı oldukları söylenemez. Alternatif terapilerin bazı örnekleri arasında direnç egzersizleri yapmak için özel kıyafetlerin kullanılması, elektrik stimülasyonu, hiperbarik oksijen tedavisi sayılabilir. Buna ek olarak, birçoğu tıbbi etkileri olduğu bilinen diyet veya bitkisel takviyeleri de kullanır. Bu tür bir tedavinin, sağlığa zararlı olabilecek ilaç/gıda etkileşimleri veya yan etkiler getirebileceğini hatırlamakta fayda var. Herhangi bir alternatif veya tamamlayıcı tedaviye başlamadan önce daima doktorunuza danışın. Kök hücre tedavisi Kök hücreler, işlevi vücutta yeni spesifik hücreler oluşturmak olan “boş” hücrelerdir - diğerleri arasında deri, sinirler, kemikler. Bu hücreler, özel hücrelerin oluşumu için genetik materyal içeren viral vektörler aracılığıyla programlanır. Hasar görmüş beyni onarmak için sinir hücreleri oluşturmaya çalışmak için bu teknolojinin kullanımını değerlendiren çalışmalar var. Bununla birlikte, bu çalışmalar henüz gelişmemiştir ve bu tedavinin güvenli ve etkili olduğundan emin olmak zaman alabilir. Serebral palsi için ilaçlar Serebral palsi tedavisinde kullanılan ilaçlar çok bağımlıdır ve soruna özel bir ilaç yoktur. Genel olarak spastisiteyi iyileştirmeye ve hastalığın nöbetler ve aşırı tükürük salgısı gibi diğer semptomlarına yardımcı olmaya çalışırlar. spastisite Spastisite için hangi ilaçlar, nasıl ortaya çıktığına çok bağlı olacaktır. Lokalize spastisite söz konusu olduğunda en yaygın olanı botulinum toksininin Botox doğrudan kas veya sinir içine enjeksiyon şeklinde kullanılmasıdır. Genelleştirilmiş spastisite için, yani tüm vücutta, sıklıkla belirtilen bazı ilaçlar şunlardır tükürük azaltma Salyayı kontrol etmek için bazı ilaçlar şunlardır Antikonvülsanlar Nöbet durumunda kullanılan ilaçlar şunlardır Dikkat! ASLA önce bir doktora danışmadan kendi kendine ilaç verme veya ilaç kullanmayı bırakma. Sadece o sizin özel durumunuz için hangi ilacın, dozun ve tedavi süresinin en uygun olduğunu söyleyebilecektir. Bu web sitesindeki bilgiler sadece bilgi verme amaçlıdır ve hiçbir şekilde bir uzman tavsiyesinin yerini alma veya herhangi bir tedavi türü için tavsiye niteliğinde değildir. Daima prospektüsteki talimatları izleyin ve semptomlar devam ederse tıbbi veya farmasötik tavsiye alın. birlikte yaşama Bir çocuğa serebral palsi teşhisi konduğunda, birçok ebeveyn, çocuklarının geleceği olmayacağından çabucak umutsuzluğa kapılır. Bu doğru değil. Motor bozukluklardan muzdarip çocuklar, uygun özen gösterildiği sürece onurlu ve anlamlı bir yaşam sürdürebilirler. Evde Durumun ciddiyetine bağlı olarak, çocuğun ömür boyu bakıma ihtiyacı olabilir. Diğer insanların ihtiyacının biraz daha az olması için, günlük yaşamın yönlerini iyileştirmekten sorumlu bir profesyonel olan bir ergoterapistin yardımına güvenebilir, böylece kısıtlamaları olan insanlar için daha fazla entegrasyon ve özerklik olur. Çocuğun kendi sınırları içinde iyi bir şekilde gelişebilmesi için anne-baba çocuğunun yetersiz olduğunu düşünmemelidir. Ebeveynler başlangıçta buna inanır ve kendilerinin öğrenebilecekleri görevleri üstlenirlerse, çocuk kendisi için hiçbir şey yapamayacağına inanacak ve öğrenilmiş çaresizlik adı verilen bir durum olan kendi becerilerini geliştirmekten vazgeçecektir. Çocuklara yardım etmek için, ebeveynler onların geleceklerini planlamalarına yardımcı olabilir ve olmalıdır. Hastalık ilerlemeyecek daha kötü olsa da, sınırlamalar bir kariyer beklentisinin atılmasına neden olabilir. Bununla birlikte, zihinsel ve motor becerilere bağlı olarak, serebral palsili çocuklar işte başarılı olacak şekilde büyüyebilirler. Okulda Sınırlamalara rağmen eğitim duramaz, değil mi? Bu nedenle okul da çocuğa uygun bir ortam olmalıdır. Sağlıklı çocuklar için bir okulda okumak için entelektüel koşullara sahipse, toplumla bütünleşme nedenleriyle bile bunu yapması onun için daha iyi olacaktır. Ancak, bu okul sizin fiziksel sınırlamalarınızla başa çıkmaya hazır olmalıdır. Tekerlekli sandalye erişimine izin vermek ilk adımdır. Buna ek olarak, öğretmenler, çocuğun motor becerilerini daha iyi kullanmak için sıraları uyarlayabilirler eğik bir masa, hareket etmeyi ve yazmayı kolaylaştırır, daha kalın köpüklü kalemler ve masaya lastik bir bantla sabitlenmiş kurşun kalemler çok yardımcı olabilir. Bir pano ile sabitlenen kağıtlar da genellikle defterlerden daha iyidir. Sınıftaki konumu da önemlidir. Serebral palsili çocuklar arkada oturmamalıdır çünkü orada iletişim zordur ve malzemeye ayak uydurmakta zorlanabilirler. Öğretmen, çocuğun duyusal sorunları varsa okumayı kolaylaştırmak için tahtaya daha büyük harflerle yazarak ders işlemeyi tercih edebilir. Örneğin, çocuğun bir şeye ihtiyacı varsa veya nöbet geçiriyorsa, sorumlu öğretmene zaten yakın olduğunda yardım çok daha kolaydır. Çocuğun dil konusunda da güçlükleri olduğunda, iletişim için sembollü “plakalar” kullanılabilir. Bu tabaklar, çocuğun ne düşündüğünü veya hissettiğini gösteren çizimler veya fotoğraflar içerebilir “susuzluk” için bir bardak su, “açlık” için bir tabak yemek ve “tuvalete gitme arzusu” için bir tuvalet. Öğretmen, çocuk o anda neye ihtiyacı olduğunu belirleyip işaret edene kadar işaretleri gösterebilir. psikolojik destek Ergenlik ve yetişkinlik döneminde, özellikle durum çok sınırlayıcı olduğunda, serebral palsili bir bireyin psikolojik zorluklar yaşaması normaldir. Özellikle ergenler diğer akranlarından farklı olma konusunda pek çok sorun yaşamaya eğilimlidir ve bu nedenle bu aşamada psikolojik destek çok önemlidir. Destek gruplarına katılmak, bilgi ve deneyim alışverişinde bulunmanın ve aynı durumdan geçen diğer insanlarla daha güçlü bir bağlantı kurmanın iyi bir yoludur. Bu uygulama hem çocuk hem de ebeveynler için faydalı olabilir. prognoz CP prognozu büyük ölçüde felcin tipine ve şiddetine bağlıdır. Çoğu çocuk yetişkinliğe kadar hayatta kalmayı başarırken, çok şiddetli motor disfonksiyondan muzdarip olanlar, özellikle de yutma yeteneği etkilenen çocuklar, uzun süre hayatta kalamayabilirler. Semptomların ilerlemesi Beyin hasarı zamanla kötüleşmese de serebral palsi ilerleyici bir hastalık olmadığı için, semptomlar zamanla kötüleşebilir. Bunun nedeni, kasların arızalanması ve az kullanılmasının, işleyişini kötüleştiren ve onu kısır bir döngü haline getiren atrofiye yol açmasıdır. Bununla birlikte, erken yaşlardan itibaren bakım alan çocukların motor becerilerinde önemli bir gelişme elde etme olasılığı daha yüksektir. Kemikler ve kaslar daha stabil hale geldiğinde ameliyat gerekebilir. entelektüel problemler Genellikle zihinsel sorunlar, çocuk okula başlamadan önce fark edilmez ve bu sınırlamaların şiddeti kişiden kişiye büyük ölçüde değişir. SP'li insanlar arasında dahiler var ve gerçekten düşük IQ'lu insanlar var. Bu nedenle uzmanlar, bu kişilerin entelektüel kapasitelerinin küçümsenmemesi gerektiğini ve herkes gibi çalışma ve öğrenme fırsatına sahip olmaları gerektiğini savunuyorlar. Özerklik Serebral palsili bireylerde kendine bakma yeteneği ile ilgili olarak, birçok faktöre bağlı olduğu söylenebilir. Genel olarak, motor becerileri en çok bozulmuş kişiler ileriki yaşamlarında bakıcılara ihtiyaç duyabilirler, ancak bazen iyi motor becerileri olan insanlar mümkün olduğu ölçüde o kadar ciddi zihinsel kısıtlamalara sahip olabilirler ki, birçok konuda da yardıma ihtiyaç duyarlar. Bu arada, kendilerine bakmayı başardıkları için asla yardıma ihtiyaç duymayanlar da var. Etkilenmemiş üst uzuvları olan bireylerin, günlük aktivitelerin çoğu esas olarak kollara ve ellere bağlı olduğundan, iyi bir özerkliğe sahip olma olasılığı daha yüksektir. Ancak serebral palsi vakalarının sadece %50'si üst uzuvları etkilemez. ergenlik ve cinsellik Serebral palsili kişiler normalden er ya da geç ergenliğe girebilir. Ancak gecikmeler, yetersiz beslenme gibi komplikasyonlarla bağlantılı görünüyor. Cinsellikten bahsetmişken, SP'nin doğurganlığı etkilediğine dair bir kanıt yoktur, ancak performans ve cinsel istek üzerinde etki gösterebilecek bazı ikincil koşullar vardır. Spastisite nedeniyle jinekolojik muayene zor olabilir ve kadınlarda meme kanseri için kendi kendine muayene de imkansız olabilir. Çoğu zaman, onları muayene eden kişi onlara yakın biridir. Bazı erkekler, 21 yaşından önce, testislerden birinin veya her ikisinin, bebek hala rahimdeyken normalde kaldıkları karın boşluğuna yükselmesi olan kriptorşidizm yaşayabilir. yaşam beklentisi Çoğu zaman, serebral palsi, özellikle nöbetlerin ve zihinsel engelliliğin olduğu daha ciddi vakalarda, bir kişinin yaşam beklentisini önemli ölçüde azaltabilir. SP'li çocukların %5 ila %10'unun bebeklik döneminde öldüğüne inanılmaktadır. Daha iyi yaşam beklentisi ile ilgili koşullar, tek başına yürüme, yuvarlanma ve beslenme yeteneğidir. üretkenlik PC'si olan bir kişinin üretkenliği, sahip oldukları becerilere bağlı olarak büyük ölçüde değişiklik gösterme eğilimindedir. Birçok fiziksel kısıtlılığı olan çocuklar, başkalarıyla oynamayı zor bulabilirler - bu, çocukluk döneminde üretken olarak kabul edilen bir görevdir. Okulda, bazı çocuklar hem motor hem de entelektüel nedenlerle yazmakta zorluk çekebilir. Yazmayı başaranların çoğu normalden daha uzun sürüyor ve el yazıları öğretmenler tarafından anlaşılmayabilir. Çocukların okulda karşılaşabilecekleri bir diğer zorluk da iletişimle ilgilidir, çünkü SP'li birçok kişi konuşma güçlüğü çeker. Boş vakit Boş zaman herkes için önemlidir ve serebral palsili bir bireyin durumuyla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olabilir. Tüm aktiviteler kısıtlılığı olan kişiler için uygun değildir, ancak herhangi bir büyük zorluk yaşamadan yapılabilecek pek çok aktivite vardır. Sınırlama düzeyine bağlı olarak, çocuk örneğin spor oyunlarına ve turnuvalara para-atlet olarak katılabilir. Katılım ve engeller Ne yazık ki, dünya engellerle dolu olduğundan, serebral palsili bireylerin günlük aktivitelere katılımı sadece onlara bağlı değildir. Bu engeller kişisel, sosyal ve hatta politik olabilir. Kişisel bir engel örneği, yeni arkadaşlar edinmeye çalışmak için kendinize olan güven eksikliğidir. Sosyal engeller arasında aileden, arkadaşlardan ve genel olarak toplumdan ön yargı ve destek eksikliği sayılabilir. Politika söz konusu olduğunda, günlük işleri engelliler için daha erişilebilir hale getiren hizmet ve ürünlerde eksiklik var. Çok katlı binalarda asansör ve rampa olmaması, engellilerin en üst katlara çıkmasını engelliyor. Yaş İlerleyici olmayan bir hastalık olduğu için serebral palsili birçok kişi uzun süre yaşayabilmektedir. Ancak ilerleyen yaş, 30'lu yaşların başında yaygın yaşlılık sorunları yaşamaya başladıkları için sağlıklı insanlara göre daha karmaşıktır. Yürüyebilenler erken yürümeye devam etmekte güçlük çekebilirler. Ayrıca, SP'li kişilerde obezite riski daha yüksektir. Hastanın sahip olabileceği bazı hoş olmayan durumlar şunlardır Serebral Palsi Öldürür mü? Serebral palsi kaynaklı ölümlerin en yaygın nedenleri solunum problemleridir. Ancak bu bireyler ileri yaşlara geldiklerinde en sık görülen nedenler kalp-damar sorunları ve kanserdir. komplikasyonlar Hareketsizliğin kendisine ek olarak, serebral palsi bir dizi sonuca neden olabilir. Onlar Kontraktürler ve deformiteler Spastisite kas sertliği olduğunda kas kısalabilir. Bu sürece kontraktür denir ve kemik ve eklem deformiteleri ve çıkıklarına ek olarak kemiklerin büyümesini engelleyebilir, bükülmelerine neden olabilir. yetersiz beslenme Yutma sorunları olan çocuklar, sağlıklı büyümeyi engelleyebilecek ve daha zayıf kemiklere neden olabilecek yetersiz beslenmeden muzdarip olabilir. Yeterli beslenme için bazı çocukların tüple beslenmeye ihtiyacı olabilir. akciğer problemleri Kas problemleri nefes almayı etkileyebilir, bu nedenle akciğer problemleri geliştirmeniz daha olasıdır. Kireçlenme Kemikler ve eklemler üzerindeki baskı nedeniyle bu yapılar zamanla aşınabilir ve osteoartrit adı verilen dejeneratif bir kemik hastalığına neden olabilir. osteopeni Hareket eksikliği, yetersiz beslenme ve antiepileptik ilaçların kullanımı, kemikleri daha kırılgan ve kırılmaya eğilimli hale getiren düşük kemik yoğunluğuna osteopeni katkıda bulunabilecek faktörlerdir. obezite Serebral palsili kişilerde hareket eksikliği nedeniyle obezite daha kolay gelişebilir. Göz Kas Problemleri Gözler bir dizi kas nedeniyle hareket eder. Bu kasların tonundaki değişiklikler, bakışınızı sabitleme veya hareket ettirme sorunlarına neden olabilir. aspirasyon Yutma sorunu olan hastalar yiyecekleri soluyabilir ve boğulmaya neden olabilir ve bu da ölümcül olabilir. şiddetli nöbetler Beyin yapılarındaki problemler nedeniyle hastalar kendi tükürüklerinde, kanlarında veya kusmuğunda boğularak ölüme yol açabilecek şiddetli nöbetler geçirebilirler. Serebral palsi nasıl önlenir? Serebral palsiyi önlemek her zaman mümkün değildir, çünkü birkaç faktörden kaynaklanır ve hepsi kontrolümüz altında değildir. Bununla birlikte, çocuğunuzun problemden muzdarip olmasını önlemek için bazı ipuçları şunlardır İyi bilinen bir isme sahip olmasına rağmen, çok az insan serebral palsinin gerçekte ne olduğunu bilir. Daha fazla kişinin bu durumu anlaması için bu metni paylaşın! Herhangi bir sorunuz varsa, lütfen bizimle iletişime geçin, size cevap vereceğiz.
Merkezi sinir sistemi, santral sinir sistemi olarak da adlandırılır. Tüm beyin ve medulla spinalisten omurilik oluşmaktadır. MSS’nin yapısında beyaz cevher substantia alba , gri cevher, substantia grisea bulunur. Gri katmanda, sinir hücrelerinin gövdeleri; ak katmanda ise uzantıları bulunur. Beyinde gri cevher boz dışta, beyaz cevher içtedir. Omurilikte gri cevher içte, beyaz cevher dıştadır. Tüm Beyin ve Bölümleri BEYİN SAPI Truncus encephaliMesencephalon Orta beyin Pons Köprü Medulla oblangata Soğanilik& bulbus ARA BEYİN DİENCEPHALONThalamus Hipothalamus Epithalamus Subthalamus LİMBİK SİSTEM Hipokampüs Amigdala Singulat girus Foniks BEYİN CEREBRUM CEREBRAL KORTEKSGri cevher Yüksek işlevler kabuk kısımda yapılır. Beyaz cevher içinde bazal ganglionlar vardır. BEYİNCİKCEREBELLUM Tüm Beyin Sapı Tüm beyin sapı, anatomik olarak omuriliği beyne bağlayan bir köprü gibidir. Üst merkezlerle, medulla spinalis arasındaki bilgi taşıyan sinir liflerinin geçtiği bölgedir. I., II. cranial sinirler dışında diğer cranial sinirler buradan çıkar. Tüm beyin sapı, soğanilik, köprü ve orta beyin olmak üzere üç kısımdan oluşur. Soğanilik Beyin sapının en alt bölümünde bulunan medulla oblangata, medulla spinalisin devamı olup birinci boyun omuru atlasın ön kemeri hizasından başlar ve art kafa kemiğinde bulunan foramen magnum denilen delik düzeyinde devam eder. Yukarı kısmı ise pons ile birleşir. Omuriliğin üst kısmı ile pons arasında beyinciğin altındadır. Köprü Pons Beyin sapının ortasında köprü gibidir. Medulla oblangata ile mesencephalonu birleştirdiği için bu adı almıştır. Pons; 2,5 – 3 cm uzunluğunda, 3,5 -4 cm genişliğindedir. V. N. Trigeminus -üçüz sinir, VI. N. Abducens- gözü dışa döndüren sinir, VII. - yüz siniri ve VIII. N. Vestibulo cochlearis, N . Acusticus- iĢitme ve denge siniri kranial sinirlerin çekirdekleri burada bulunur. Solunum kontrolüne katkıda bulunur. Afferent ve efferent sinir yolları ponstan geçer. Santral sinir sisteminin parçalarını birbirine bağlar. Orta Beyin Pons ve ara beynin arasında yer alan orta beyin, beyin sapının en kısa bölümüdür. III. N. Oculomotorius -göz oynatıcı sinir ve IV. N. Trochlearis -Göz kaslarına giden sinir kranial sinir çekirdekleri burada bulunur. Beyin sapından cerebral hemisferlere beyin yarımkürelerine bilgi taşır. Pupilla refleksi ile yürüme ve yer değiştirme merkezi buradadır. Dopamin salgılayan merkezleri taşır. Dopamin eksikliğinde parkinson hastalığı, fazlalığında ise şizofreni görülür. Beyin sapının büyük bölümü, beyaz madde arasında dağılmış az miktarda gri maddeden oluşmuştur. Orta beyinde retiküler formasyon alanı bulunur. Retiküler formasyon alanı aynı zamanda omurilik ve diencephalon içinde de yayılmıştır. Retiküler formasyonun hem duyusal hem de motor fonksiyonları vardır. İskelet kasının kasılma tonusunu ayarlayan yüksek beyin bölgelerinden uyarılar alır. Resim Retiküler formasyon ayrıca korteksi, gelen duyusal sinyallere karşı uyarır. Retiküler formasyonun bu kısmına, retiküler aktive edici sistem RAS denir. Bu kısım; uykudan uyanmayı, uyanık kalmayı, bilincin açılmasını ve devamını sağlar. Kulak göz ve deriden gelen impulslar RAS’ın etkili uyaranlarıdır. Örneğin zil sesi, kuvvetli bir ışık ya da çimdik atılması ile RAS’ın beyin korteksini uyarmasıyla uykudan uyanılır. Resim Beyin sapı bölümleri
Beyin böylece sol ve sağ serebral hemisferler olarak ikiye bölünmüş olarak tarif edilebilir. Bu hemisferler serebral korteksi oluşturan gri cevher adı verilen bir dış tabakaya ve beyaz madde tarafından oluşan bir iç tabakaya Serebral beyaz cevher nedir?2 Bebeklerde beyaz cevher hastalığı nedir?3 Beyin Hemisferleri nereden gelişir?4 Hemisfer Lateralizasyonu nedir kısaca?5 Beyaz cevher ne demek?6 Beyaz cevher nerede bulunur?7 Beyaz cevher ne ise yarar?8 Beyincik nereden gelişir?Serebral beyaz cevher nedir?Ms-Multipl-Skleroz-Hastaligi. Beyin ve omuriliğin sıklıkla beyaz cevher olarak adlandırılan kısmında plak oluşumu ile giden; görme bozuklukları, kaslarda güçsüzlük, dengesizlik, konuşma bozuklukları gibi çeşitli belirtilere neden olabilen bir hastalıktır. MS hastalığı, genellikle 20-50 yaş arasında beyaz cevher hastalığı nedir?Beyin ve omuriliğin beyaz cevher denilen kısmında meydana gelen ''MS Plağı'' diye adlandırılan, hasarların vücutta oluşturduğu çeşitli nörolojik belirtilerle karakterize kronik bir rahatsızlıktır. Genellikle 20-40 yaşları arasında başlar. Ancak nadir de olsa çocukluk döneminde veya 40 yaşından sonra Hemisferleri nereden gelişir?Se- rebellar hemisferler metensefalon, vermis kıs- men mezensefalon kökenlidir. Vermis, 5. ges- tasyonel haftada şekillenmeye başlar. Vermis, süperiordan inferiora doğru gelişir Lateralizasyonu nedir kısaca?Serebral lateralizasyon beynin sağ ve sol hemisferleri arasında anatomik ve fonksiyonel farklılaşma olarak tarif edilir. Bu gün asimetri teorileri üç ana fikirde birleşir. Birincisi, asimetrilerin özel yetenekler için hemisferden birinin diğerine genel bir baskınlığının olduğu cevher ne demek?Beyaz madde, gri maddenin nöron hücre gövdelerinden uzanan sinir hücresi aksonlarından oluşmaktadır. Bu akson lifleri sinir hücreleri arasında bağlantılar oluşturur. Beyaz cevher sinir lifleri, beyin ve omuriliğin farklı bölgelerine serebrum bağlamaya cevher nerede bulunur?Gri katmanda, sinir hücrelerinin gövdeleri; ak katmanda ise uzantıları bulunur. Beyinde gri cevher boz dışta, beyaz cevher içtedir. Omurilikte gri cevher içte, beyaz cevher dıştadır. Tüm beyin, genelde beyin olarak da ifade cevher ne ise yarar?Beynin çoğu beyaz maddeden oluşur. Beyaz beyin maddesi, beyaz maddenin sinir aksonlarının etrafına sarılmış miyelin nedeniyle beyaz görünür. Miyelin sinir dürtü iletimini kolaylaştırmaya yardımcı olmaktadır. Beyaz cevher sinir lifleri beyin omuriliğine ve beynin diğer bölgelerine nereden gelişir?Beyincik, hemisferium cerebelli denilen iki yan lobla bunları ortada birleştiren vermis cerebelli'den dolaşımı
MR raporlarında karşılaştığımız, non-spesifik iskemik gliotik odak, özel bir nedene bağlı olmayan muhtemel bir küçük damar tıkanıklığı geçirmiş olduğunuzu gösterebilir. İskemik gliotik odaklar denilen bulgular küçük çaplı damarların çeşitli nedenlerden tıkanması veya etkilenmesi sonucu 23, 2017İçindekiler1 Nonspesifik intensite artışı ne demek?2 Beyinde hiperintens odak nedir?3 Gliotik değişiklik ne demek?4 Silik gliozis nedir?5 Nonspesifik gliotik odaklar nedir?6 Subkortikal beyaz cevher ne demek?7 Beyinde odak ne demek?Nonspesifik intensite artışı ne demek?Nonspesifik Lezyon, Nodül, İntensite, Sinyal değişikliği Ultarasonografi ya da BT, MR gibi tetkiklerde ne olduğu anlaşılamayan tanımlanamayan lezyonlar için kullanılır. Örneğin bu lezyonlar ne kanser tam olarak kanser özelliği göstermekte ne de diğer iyi huylu hastalıklara hiperintens odak nedir?MR olarak bilinen manyetik rezonans ile görüntülemede rastlanan açık renkli ve parlak alanlara hiperintens adı verilmektedir. İşte hiperintens terimi EMAR raporlarında görüntünün açıklanması için kullanılan tıbbı bir terimdir. Bu görüntülerde siyah, gri ve beyaz tonlar yer değişiklik ne demek?Merhaba Beyin damar hastalıkları içinde ateroskleroz denilen damar sertliğine bağlı değişiklikler MRI görüntülemede iskemik gliotik değişiklikler olarak raporlanır. Buna neden olan risk faktörlerinin belirlenerek kontrol altına alınmasını gliozis nedir?Gliozis, multipl skleroz ve felç dahil olmak üzere merkezi sinir sisteminin birçok hastalığının belirgin bir özelliğidir. Çünkü hasar alanlarında yoğun bir lifli nöroglia ağının üretimini içeren, merkezi sinir sisteminde yara izlerine yol açan bir gliotik odaklar nedir?MR raporlarında karşılaştığımız, non-spesifik iskemik gliotik odak, özel bir nedene bağlı olmayan muhtemel bir küçük damar tıkanıklığı geçirmiş olduğunuzu gösterebilir. İskemik gliotik odaklar denilen bulgular küçük çaplı damarların çeşitli nedenlerden tıkanması veya etkilenmesi sonucu beyaz cevher ne demek?Beynin subkortikal bölgesinin çoğu, dağılmış gri madde kütleleri olan beyaz maddeden oluşmaktadır. Korteksin altında yer alan gri madde konglomeraları arasında bazal gangliyonlar, kranial sinir çekirdekleri ve kırmızı çekirdek ve substantia nigra gibi orta beyin yapıları odak ne demek?Beyin MR'ında leke lezyon, iskemik gliotik odak nedir? Beyin MR'ında leke lezyon, iskemik gliotik odak beyin mrında normalde görülmeyen parlak oluşumlardır. Bunlar çoğunluklar iyi huyludur, beyindeki kılcal damar tıkanıklığı sonucu olabilir veya ailevi olarak sebepsiz olabilir.
nonspesifik serebral beyaz cevher lezyonu nedir